“4 yeni okul modelini hayata geçireceğiz”
Bakan Tekin, TÜSİAD’ın ev sahipliğinde Tekfen Tower’da düzenlenen “Geleceğimiz için Birlikte Konuşmak” konferansında yaptığı konuşmada, eğitimi çok yönlü ve işbirlikçi bir şekilde ele alma iddiasında olan konferansın sektöre yeni bir soluk getirmesini umdu. eğitim dünyası.
Konferansın başlığındaki “geleceğimiz” vurgusunun eğitim politikasının amacını özetlediğini, “birlikte” vurgusunun politika oluşturma süreçlerindeki temel yöntemlerden birini ifade ettiğini kaydeden Tekin, şunları kaydetti: “Evet, ‘Eğitim Geleceğimizi her açıdan doğrudan etkileyen bir kavram. Üstelik eğitimde başarabileceğimiz her şeyi birlikte başarabiliriz.’ “Ve bunu Milli Eğitim Bakanlığı olarak hep birlikte yapabiliriz, tüm çalışmalarımızı bu bilinçle yürütelim, katılıma dayalı bir anlayışla geleceğimiz için mücadele edelim ve geleceğin dünyasına hazırlanalım” dedi.
Bakan Tekin, bu bağlamda eğitimin sadece ülkenin maddi refahını artıran vazgeçilmez bir yatırım alanı olarak değil, aynı zamanda geleceği güvence altına alan, kültürel ve sosyal kültürün yeniden doğuşunu sağlayan dinamik ve sürekli bir öğrenme süreci olarak kabul edildiğini belirtti. varoluş. .
Son dönemde kamuoyuyla paylaştıkları ve “Türk Yüzyılının Eğitim Modeli” adını verdikleri yeni müfredat çalışmasını bu inancın bir gereği ve somut bir ürünü olarak gördüklerini vurgulayan Tekin, şöyle konuştu: “Bu eğitim-öğretim yılından itibaren eğitim öğretime başlayacağız. 1., 5. ve 9. sınıflarda kademeli olarak uygulamaya konulan “Yeni müfredatımız, öğretmenlerin, öğrencilerin, akademisyenlerin ve eğitimin tüm paydaşlarının aktif katılımı ve eylemiyle şekillenen uzun soluklu bir hazırlık süreci sonucunda ortaya çıkmıştır. dedi.
Tekin, kolektif çaba ve birikimli anlayışın ürünü olan yeni müfredatın, hem bugüne cevap verebilecek hem de geleceğin eğitim dünyasının ihtiyaçlarına cevap verebilecek içerik zenginliğiyle öne çıkan esnek ve dinamik bir yapıya sahip olduğunu anlattı. .
Tekin, şunları kaydetti: “Esnekliği ve dinamik yapısı nedeniyle özellikle pedagojik açıdan tamamlanmış veya bitmiş bir çalışma olarak görülmemeli, tam tersine her fırsatta yenilenebilen, güncellenebilen bir başlangıç çerçevesi olarak görülmelidir. Gerektiğinde aşamaya geçilir” diyerek, bu çerçevenin ana odağının en yalın haliyle insan kavramı olduğunu sözlerine ekledi.
Tekin, yeni müfredatla öğrenci merkezli öğrenmenin ön plana çıkarıldığını, amacın öğrencilere birbirinden kopuk bilgi bölümleri şeklinde değil, günlük yaşam gibi bağlantılı bir bağlamda içerik sunmak olduğunu vurguladı.
Eğitim sistemini her yönüyle iyileştirmek, sisteme entegre edilebilecek esneklik ve dinamizm kazandırmak amacıyla oluşturdukları “Türk Yüzyılı Eğitim Modeli”nin başarısı için birlikte çalışmanın önemine ve gücüne inandıklarını vurgulayan Prof. Yarının dünyası konusunda Tekin, bu doğrultuda katkı sağlamak için herkese ve toplumun her kesimine kapılarını sonuna kadar açık tuttuklarını vurguladı.
Bakan Tekin, eğitim reformlarına karşı çıkanların ideolojik önyargılarla hareket ettiğini belirterek, eleştirilerin müfredatla ilgili olmadığını söyledi.
Eğitimde bilgi yükünün hafifletilmesi, beceri odaklı eğitime geçiş, öğretmen ve öğrenci katılımının artırılması gibi yeniliklere neden direnildiğini anlamadığını kaydeden Tekin, milli değerlere sahip erdemli bireyler yetiştirme hedefini anlattı. Mustafa Kemal Atatürk’ün belirttiği milli eğitim programıyla.
Tekin, kariyer ve teknik eğitime yaklaşımlarıyla ilgili şunları söyledi:
“Dış korumanın, siyasete ve siyasi karar alma mekanizmalarına antidemokratik müdahalelerin simgesi haline gelen 28 Şubat davasının en acı sonuçlarından birinin mesleki eğitim olduğunu eminim siz de çok iyi biliyorsunuzdur. Maalesef, Özellikle 2014’ten bu yana bu anlamda pek çok değişiklik yaşandı ve koruma odaklarının yarattığı derin hasarın izlerini ortadan kaldırmak kolay değil.” Önemli adımlar atıldı. Meslek liselerinin sektörle ortak projeler oluşturulması, asgari ücretin yüzde 30 ve yüzde 50’si oranında işbaşı eğitimine kamu desteği sağlanması, genç stajyerlerimizin iş kazası ve meslek hastalıklarına karşı sigortalanması ve MESEM’lerin dahil edilmesi gibi adımlar Zorunlu eğitimde bu anlamda çok önemliydi. “
Ortaokul öğrencilerinin mesleki eğitim alma oranı yüzde 15 arttı.
Tüm bu aşamaların uygulanması sırasında 2023 yazından itibaren her ilde sektör temsilcileri, meslek kuruluşları ve diğer paydaşlarla bir araya gelerek durum değerlendirmesi yaptıklarını belirten Tekin, şöyle konuştu: “Problem alanlarını tespit ettik. Kırıldık ve çözülmesi gerekiyordu. Yeni modeller ürettik ve mevzuat açısından önemli kurallar kabul ettik.” “Bu adımların sonucunda ortaokul öğrencilerimizin mesleki eğitim alma oranı geçen yıla göre yaklaşık yüzde 15 arttı.”
Milli Eğitim Bakanı Tekin, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imzasıyla yayımlanan Mesleki ve Teknik Eğitim Politikası Belgesi’nin ana felsefesini “Herkesin bir meslek sahibi olması gerekir” şeklinde özetleyebileceğini, bu belgenin, meslek sahibi olmak için bir dizi yeni uygulamayı içerdiğini söyledi. mesleki eğitimi güçlendirecek ve üretim sektörüne nitelikli personel teminine olanak sağlayacak, bunu hayata geçireceklerini açıkladı.
Erken yaşlarda mesleki eğitimin teşvik edilmesi amacıyla ilk olarak ortaokulların 7. ve 8. sınıflarında “el sanatları atölyeleri” oluşturulduğunu belirten Tekin, şöyle konuştu: Bu yıl gençler öncelikle meslek seçimini yapabilecekler: “Bu okullarda meslek seçiminin önemine, mesleklere, özellikle geleceğin mesleklerine ilişkin bilgilere, işletmelerin ihtiyaç duyduğu kavramsal çerçeveye odaklanacağız. yaşam, temel sektör becerileri ve mesleğe geçiş” dedi.
Bakan Tekin, bu yıl hayata geçirecekleri bir diğer uygulamanın da Türkiye’nin her bölgesinde mesleki ve teknik eğitim mezunlarının istihdamını kolaylaştıracak “bölgesel”, “ihtisaslaşmış”, “sektör içi” ve “sektörle bütünleşik” olmak üzere 4 yeni okul modeli olduğunu söyledi. Hindi. .
Bu okul modellerinin temel dinamiklerinin sektörel işbirliklerini gerektirdiğini vurgulayan Tekin, okullarda “Ahilik Kültürü ve Girişimcilik” dersinin de okutulacağını kaydetti. Tekin, bu uygulamaları hayata geçirirken “Türk Yüzyılı Eğitim Modeli”ni ideolojik açıdan eleştirenlerin “çocuk işçiliğini teşvik etme”, “efendilere hizmet etme” gibi acımasız eleştirileriyle karşılaştıklarını söyledi.
Bakan Tekin, TÜSİAD’ın eğitim alanındaki çalışmalarını, özellikle de “PISA 2022 Sonuçları Işığında Türkiye’de Eğitimin Durumu” raporunda yer alan önerileri değerli bulduğunu söyledi.
Eğitim politikalarının geliştirilmesinde sosyoekonomik faktörlerin önemine dikkat çeken Tekin, eleştirilere açık olduklarını ve kanıta dayalı her türlü girdiyi memnuniyetle karşıladıklarını sözlerine ekledi.